Test Rehberi – S



Selenyum (Se)
Test Adı:Selenyum
Diğer Adları:Se
Analiz Metodu:Atomik Absorpsiyon Spektroskopisi (AAS) veya İndüktif Eşleşmiş Plazma Kütle Spektrometrisi (ICP-MS)     
Örnek Türü:Serum, Tam Kan (Heparin, EDTA), Doku (Karaciğer), Yem
Örnek Özellikleri:Kraliyet mavisi kan toplama tüpleri (eser element tüpleri) tercih edilmelidir. Kanın tam pıhtılaşmasını takiben, serumu ayırmak için 1500-2000g’de santrifüj yapılmalıdır.
Örnek Muhafazası:Serum: 2-8 ºC’ de 5-7 gün, -20 ºC’ de 6 ay
Tam Kan.: 2-8 ºC’ de 2-3 gün, dondurulmaz.
Doku: -80 ºC’ de 1 yıl
İnterferans:Lipemi, İkterus, Hemoliz
Kısa Açıklama:Selenyum, hayvan sağlığı için önemli bir eser elementtir. Hücresel antioksidan savunma sisteminde kritik bir rol oynar ve çeşitli enzimlerin (glutatyon peroksidaz gibi) yapısında bulunur. Bu enzimler, hücreleri oksidatif hasardan korur. Ayrıca, selenyum tiroid hormonlarının metabolizmasında da yer alır ve bağışıklık sistemi fonksiyonlarını destekler. 
Selenyum, hücresel düzeyde oksidatif stresin önlenmesine yardımcı olarak, hücre zarlarının ve DNA’nın korunmasını sağlar. Selenyum eksikliği bağışıklık sistemini zayıflatabilir, enfeksiyonlara karşı direnci azaltabilir. Selenyum, tiroid hormonlarının metabolizması ve düzenlenmesinde kritik rol oynar, bu da genel metabolik süreçleri etkiler. Yeterli selenyum düzeyleri, üreme sağlığını ve fertiliteyi destekler. Selenyum eksikliği, kas dejenerasyonu ve zayıflığına neden olabilir (Beyaz Kas Hastalığı).
Konsantrasyonda Artma:Diyetle Aşırı Alım: Hayvanların selenyum içeriği yüksek yemlerle beslenmesi.
Selenyum Takviyeleri: Aşırı selenyum takviyesi verilmesi.
Çevresel Maruziyet: Selenyum açısından zengin toprak veya su kaynaklarına maruz kalma.
Akut Selenyum Zehirlenmesi: Özellikle inorganik selenyum bileşiklerine yüksek düzeyde maruziyet sonucu ortaya çıkar.
Konsantrasyonda Azalma:Yetersiz Diyet Alımı: Selenyum içeriği düşük yemlerin tüketimi.
Gastrointestinal Problemler: Emilim bozuklukları ve kronik ishal gibi sindirim sistemi sorunları.
Artan İhtiyaç: Gebelik, laktasyon veya hızlı büyüme gibi artan selenyum ihtiyacının karşılanamaması.
Kronik Hastalıklar: Uzun süreli stres ve kronik hastalıklar.

Se eksikliği ile ilişkili başlıca biyokimyasal bozukluklar arasında düşük GPx ve 5′-ID aktiviteleri bulunmaktadır. Aşırı hücresel serbest radikal hasarı, yaygın patolojilerin temelinde yatan ilk lezyon olabilir. Diğer antioksidanların eşzamanlı eksiklikleri (örneğin, hipovitaminoz E) ortaya çıktığında Se eksikliği belirtilerinin daha da şiddetlendiği bilinmektedir.

Selenyum noksanlığı Genç ruminantlarda beyaz kas hastalığına, Üreme bozukluklarına, süt ineklerinde retensiyo sekundinarum olgularında artışa, kanatlılarda eksudatif diatez, karaciğer ve pankreas nekrozuna neden olur.
Sodyum (Na)
Test Adı:Sodyum
Diğer Adları:Na, Na+
Analiz Metodu:Potansiyometri
Örnek Türü:Serum, Heparinli Plazma, İdrar
Örnek Özellikleri:Kanın tam pıhtılaşmasını takiben, serumu ayırmak için 1500-2000g’de santrifüj yapılmalıdır.
Örnek Muhafazası:Serum ve plazma: 2-8 ºC’ de 3 gün, -20 ºC’ de 3 ay
İdrar: -20 ºC’ de 3 ay
İnterferans:Lipemi, İkterus, Hemoliz
Kısa Açıklama:Sodyum (Na+), hayvanların hücre dışı sıvılarında bulunan başlıca katyon olup, plazma osmolalitesi ve ekstraselüler sıvı hacmini düzenlemekte önemli bir rol oynar. Ayrıca, böbrekler antidiüretik hormon (ADH) ve aldosteronun etkilerine yanıt olarak, sodyum ve suyun tutulmasını sağlayarak ekstraselüler sıvı hacminin korunmasında kritik bir işlev görür. Sodyumdaki değişiklikler hastanın hidrasyon durumuna göre yorumlanmalıdır. Hastanın hiper, norm veya hipovolemik olmasına bağlı olarak farklı nedenler söz konusudur.

Serum sodyum konsantrasyonu referans aralığında olsa bile, vücut suyu anormal derecede yüksek veya düşükse bu durum anormal bir duruma işaret edebilir. Normonatremik ama dehidrate olan hayvanlarda, vücut suyu ve sodyum oranında orantılı azalmalar görülür. Kusma, ishal ve böbrek hastalıkları gibi durumlar, normonatremi ve dehidrasyonun bir arada görüldüğü yaygın durumlardır. Ekstraselüler sıvısı artmış normonatremik hayvanlarda ise toplam vücut sodyumu artmıştır.
Konsantrasyonda Artma (HİPERNATREMİ):Bu durum, sodyumun sudan fazla kaybedilmesi (hipotonik sıvı kaybı) veya sudan fazla sodyum alınmasıyla oluşabilir. Hipotonik sıvı kaybı, hipernatreminin en yaygın nedenidir ve genellikle vücut tepkilerinin sodyumu düşürmeye yönelik olduğu hipovolemi ile görülür. Hipovolemik bir hayvanda, hipernatremi ADH’nin işlevsiz olduğu veya susuzluk tepkisinin engellendiği durumları gösterir. Hipernatremi, her zaman hiperosmolalite ile ilişkilidir ve hücresel dehidrasyona bağlı merkezi sinir sistemi bulguları ile sonuçlanabilir.

İyatrojenik: Hipertonik sıvılar uygulandığında, özellikle hayvanların suya erişimi sınırlıysa, hipernatremi oluşabilir. Aynı şekilde, ishalli buzağılara verilen hipertonik oral elektrolit replasmanları da hipernatremiye yol açabilir.
Su Açığı: Su açığı durumunda, hayvanlar genellikle normovolemik olurlar. Eğer hayvan su içmiyorsa veya suya erişimi kısıtlıysa, orta ila şiddetli hipernatremi oluşabilir. Hipernatremiye yol açan su eksikliği nedenleri arasında suya erişimin olmaması, hipotonik sıvı kayıpları (GI sistem, böbrek, solunum yolu, deri yoluyla), nefes nefese kalmak ve diyabet insipidus gibi durumlar bulunur. Ayrıca, kusma ve ishal de su kaybına ve sonuç olarak hipernatremiye neden olabilir.
Tuz kazanımı: Tuz kazanımı, artan sodyum alımı veya böbreklerin sodyum tutulumunu artırmasıyla gerçekleşebilir. Özellikle suya erişimin kısıtlı olduğu durumlarda, yanlış karıştırılmış oral elektrolit replasmanları veya tuz zehirlenmesi gibi durumlar buzağılarda hipernatremiye yol açabilir. Ayrıca, hiperaldosteronizm gibi nadir görülen durumlarda böbrekler tarafından sodyumun artan retansiyonu da tuz kazanımına neden olabilir.
Konsantrasyonda Azalma (HİPONATREMİ):Hiponatremi, vücuttaki aşırı “serbest” su tutulması veya sodyumun aşırı kaybı ile ortaya çıkar ve genellikle hipo-osmolar bir durum gösterir. Şiddetli hiponatremi, merkezi pontin miyelinoliz gibi ciddi komplikasyonlara yol açabilir; bu durum genellikle tedavinin ilk günlerinde ortaya çıkar ve oligodendrositlerin nekrozu ile ilişkilidir. Şiddetli hiponatremi durumunda, bu ölümcül komplikasyonu önlemek için sodyum seviyelerinin yavaşça düzeltilmesi önerilir.

Artefakt: Hiperglobulinemi ve hiperlipemi durumlarında yapılan sodyum ölçümlerinde psödohiponatremi (yanlış düşük sodyum değerleri) görülebilir. Bu, özellikle yüksek şilomikron (örneğin, trigliseritler >1500 mg/dL) veya yüksek globülin seviyeleri olan örneklerde meydana gelir.
İyatrojenik: Diüretik ilaçlar ve hipotonik sıvı uygulaması.
Hiperosmolar durumalar: Örneğin yüksek glisemili diabetes mellitus veya mannitol tedavisi gibi durumlarda, sodyum konsantrasyonları düşebilir. Bu, suyun hücrelerden kana doğru kaymasına ve sonuç olarak elektrolitlerin seyrelmesine yol açabilir.
Aşırı hacim yüklenmesi: Vücut, genellikle karaciğer hastalığı veya nefrotik sendromdan kaynaklanan hipoalbüminemi nedeniyle, ekstraselüler volümdeki azalmayı algılar ve ADH salgılayarak su tutulumunu uyarır. Konjestif kalp yetmezliği durumunda, düşük kan basıncı etkili dolaşım hacminin azalmasına yol açar ve bu da su ve tuz retansiyonunu teşvik eder. İlerlemiş böbrek yetmezliğinde ise azalmış nefron sayısı fazla suyun atılmasını engeller ve bu durumda hayvanlar hipervolemik hale gelir.
Aşırı su alımı: Bu durum böbreklerin glomerüler filtrasyon oranını (GFR) artırır ve natriürezisi teşvik ederek sodyum emilimini azaltır. Genellikle psikojenik polidipsi, uygunsuz ADH salınımı sendromu, antidiüretik kullanımı veya hipotonik sıvı uygulaması gibi faktörlerle ilişkilendirilir. Su alımının artması, suyun vücutta intra ve ekstravasküler kompartmanlar arasında eşit şekilde dağılmasına neden olur ve hayvanlar normovolemik kalır. Bu, böbreğin fazla sıvıyı atma kapasitesini zorlar.
Hipertonik sıvı kayıpları: Sodyumun sudan fazla kaybedildiği durumlarda ortaya çıkar. Bu, salgısal ishal (özellikle buzağılarda), sığırlarda abomasum bozuklukları, ince bağırsak tıkanıklığı veya ileus, atların aşırı terlemesi ve nadiren ciddi yanıklar gibi durumlarla meydana gelebilir. Vücudun sodyum seviyeleri düşer ve hipovolemi şekillenir.
Hipotonik sıvı kayıpları: Hipovolemik hiponatremi genellikle sıvı kaybına veya aşırı su tüketimine bağlı olarak ortaya çıkar ve renal veya renal olmayan nedenlerle ilgilidir. Bu durumda, suyun hücreler arası veya hücre içi alanlardan kan dolaşımına geçişi sodyumu seyreltir. İçme yoluyla aşırı su alımı veya ADH’nin artmasıyla böbreklerin su tutumu, sodyum seviyelerinde düşüşe neden olur. Bu mekanizmalar, sodyumun seyreltilmesine ve hiponatremiye katkıda bulunur. Renal kayıplar, proksimal tübül disfonksiyonu veya aldosteron eksikliği gibi durumlar da sodyum emilimini azaltabilir. Gastrointestinal kayıplar, örneğin şiddetli ishal veya kusma, özellikle at ve sığırlarda ciddi hiponatremiye yol açabilir. Üçüncü boşluk kayıpları da sodyum ve su kaybına neden olarak sodyumu seyreltebilir.  
Diğer: Ciddi kas yaralanmaları sonrası, sodyum iskelet kasına hücre içi yoldan geçebilir. Ruminantlarda düşük sodyumlu diyet veya iştahsızlık nedeniyle hafif sodyum azalmaları görülebilir.

Test Rehberi

E
H I J N
O Ö R Ş U
V Y Z



Son Düzenleme: 14 Mayıs 2024