Dünyanın en yaşlı kedisi Flossie 27 yaşında

27-year-old ‘Flossie’ crowned world’s oldest living cat

Sevecen ve oyuncu bir kedi olarak tanımlanan Flossie 1995 yılında İngiltere sokaklarında doğdu. Flossie en uzun yaşayan kedi olarak Guinness Rekorlar kitabında yerini aldı ve ölümsüzleşti. Flossie’nin rekoru 10 Kasım günü 26 yıl 316 gün olarak teyit edildi.

İngiltere’nin Merseyside kentindeki bir kedi kolonisinde dünyaya gelen ve daha sonra sahiplenilen Flossie, şu anki sahibi Vicki Green ile Londra’nın Orpington kasabasında yaşıyor.



Flossie’nin sahibi Green, “Flossie’nin özel bir kedi olduğunu en başından beri biliyordum ama evimi bir Guinness Dünya Rekoru sahibiyle paylaşacağımı düşünmemiştim” diyor. “O çok sevecen ve oyuncu, özellikle kaç yaşında olduğunu hatırladığınızda çok tatlı. Sağır ve görme yetisi zayıf ama bunların hiçbiri onu rahatsız etmiyor gibi görünüyor.” diye devam ediyor.

Flossie
flossie

Flossie şu an için teyit edilmiş en yaşlı kedi ve bir insan yaşına göre en az 120 yaşında.

Nice yeni yaşlara Flossie…


Kaynak: Guinness World Records

Toksoplazma bağışıklık hücrelerini zombiye mi dönüştürüyor?

toxoplasma gondii

Bir hücre içi parazitik protozoon olan Toksoplazma küresel çapta insan nüfüsunun hatırı sayılır bir kısmı tarafından taşınmaktadır. Peki Toksoplazma vücut içinde nasıl yayılır veya beyne kadar nasıl ulaşır?

Toksoplazma protozoonun vücut içinde yayılmasını nasıl gerçekleştirdiğine yönelik çalışmalar devam etmektedir. Bunlardan biri de son olarak Cell Host & Microbe (IF=31.316, JCR Ranking Q1) dergisinde yayınlandı. Araştırıcılar makale başlığındaki soruyu ve cevabını bilim dünyası ile paylaştılar.

Ten Hoeve AL, Braun L, Rodriguez ME, Olivera GC, Bougdour A, Belmudes L, Couté Y, Saeij JPJ, Hakimi MA, Barragan A. The Toxoplasma effector GRA28 promotes parasite dissemination by inducing dendritic cell-like migratory properties in infected macrophages. Cell Host Microbe. 2022 Nov 9;30(11):1570-1588.e7. doi: 10.1016/j.chom.2022.10.001.

Bağışıklık hücrelerinin enfeksiyonlara karşı savaşta üstlendikleri rollerin sıkı bir şekilde düzenlendiği bilinmektedir. Toksoplazma’nın nasıl bu kadar çok insanı ve hayvan türünü enfekte etmeyi ve bu kadar verimli bir şekilde yayılmayı başardığı konusunu aydınlatmak önemlidir. İşte bu noktada Ten Hoeve ve ekibi bir yanıt bulduklarını belirttiler. Bu yanıtın temel unsuru ise bir protein keşfi oldu. Araştırıcılar, Toksoplazmanın bağışıklık sistemini yeniden programlamak için kullandığı bir proteini (GRA28) tespit ettiler.

Çalışma bulguları, Toksoplazmanın bu özel proteini bağışıklık hücresinin çekirdeğine enjekte ettiğini ve böylece hücrenin kimliğini değiştirdiğini işaret etti. Böylelikle Toksoplazmanın bağışıklık hücresini başka bir hücre türü olduğuna yönelik kandırdığı, bir başka deyişle bağışıklık hücresinin gen ifadesini ve davranışını değiştirdiği gösterildi. Bu durum araştırıcılar tarafından “Toksoplasma’nın bağışıklık hücrelerini Truva atlarına veya paraziti yayan gezgin zombilere dönüştürmesi” olarak tanımlandı. Çalışmada ayrıca parazitin yayılmasında önceden düşünülenden çok daha hedefli olduğu da vurgulandı.

Kısaca Toksoplazmoz (Toxoplasmosis) hakkında

Toksoplazmanın neden olduğu hastalık toksoplazmoz olarak tanımlanır ve dünya genelinde insanlarda görülen yaygın paraziter enfeksiyonlardan biridir, belki de en yaygını. DSÖ, dünyadaki insan nüfusunun en az %30’unun parazitin taşıyıcısı olduğunu tahmin etmektedir.

Evcil kediler (ki sadece evcil değil, tüm kedigiller) Toksoplazma’nın yaşam döngüsünde özel bir yere sahiptir: eşeyli üreme sadece kedinin bağırsağında gerçekleşir. Diğer konaklarda, örneğin insanlarda, köpeklerde veya kuşlarda üreme, parazit bölünmesiyle gerçekleşir. Bu noktada hastalık ile mücadele tek sağlık konsepti önemlidir. Dolayısı ile Veteriner Hekimler hem enfekte kediler hem de son konakçı rolündeki kedilerin tespit, korunma ve tedavi süreçlerinde önemli rol üstlenir. Bu doğrudan insan sağlığını da etkilemektedir.

Toksoplazma (Toxoplasma gondii) enfeksiyonu kedilerde sık görülür, ancak klinik tablo nadirdir. Kedilerin %50 kadarında, özellikle serbest dolaşanlarda, enfeksiyonu ve kistik evrelerin varlığını gösteren antikorlar bulunur. Klinik belirtiler genellikle kedilerin bağışıklığı baskılandığında ortaya çıkar – bu durumlarda kistik aşamalar yeniden etkinleştirilebilir. Yaygın olarak etkilenen organlar merkezi sinir sistemi, kas, akciğerler ve gözlerdir. Kediler ookist döktüklerinde insanlar için risk oluşturabilirler. Bununla birlikte, bu, yaşamları boyunca yalnızca bir kez, genellikle doku kistlerinin yutulmasından sonraki üç ila on gün boyunca olur.

Toksoplazma yiyecekler ve kedilerle temas yoluyla insanlara bulaşır. Doğada, parazit tercihen kemirgenlerden kedilere, kemirgenlere ve benzerlerine yayılır. Parazitler kemirgenin beyninde “uyku halindedir” ve kedi fareyi yediğinde kedinin bağırsağında çoğalır ve dışkı yoluyla dışarı çıkar. Parazit bitki örtüsünde son bulur ve kemirgen bitki örtüsünü yediğinde enfekte olur. İnsanlara et tüketimi veya kedilerle, özellikle kedi dışkısıyla temas yoluyla bulaşır.

Toksoplazmanın neden olduğu hastalık toksoplazmoz olarak tanımlanır. Bir kişi ilk kez enfekte olduğunda, soğuk algınlığı veya gribe benzer semptomlar gösterir. İlk enfeksiyon aşamasından sonra, parazit beyinde “uyku” aşamasına geçer ve onlarca yıl veya ömür boyu sürebilen kronik, sessiz bir enfeksiyona başlar. Kronik enfeksiyon sağlıklı bireylerde genellikle belirti vermez. Bununla birlikte, toksoplazma, bağışıklık sistemi zayıflamış kişilerde (HIV, organ nakli alıcıları, kemoterapi sonrası) hayatı tehdit eden bir beyin enfeksiyonuna (ensefalit) neden olabilir ve hamilelik sırasında fetüs için tehlikeli olabilir. Göz enfeksiyonları, sağlıklı bireylerde ortaya çıkabilir.

Feromonlar evimizde birlikte kedi ve köpek beslemenin anahtarı mı?

Birleşik Krallık, Lincoln Üniversitesi’nden hayvan davranışı bilimcileri Miriam Rebecca Prior, DVM and Prof. Daniel Simon Mills, evlerde yatıştırıcı feromonların kullanımının hem köpeklerin hem de kedilerin aynı çatı altında yaşadığı mutlu bir evin anahtarı olabileceğini bildirdikleri çalışmaları Frontiers in Veterinary Science dergisinin 2020 Temmuz sayısında yayınlandı. Bu çalışma, iki türün aynı evde yaşarken aralarındaki etkileşimi iyileştirmek için feromon ürünlerinin kullanımını araştıran türünün ilki olmuştur.

kedi, köpek, feromonlar

Bilim insanları çalışmalarında feromonlar dan iki farklı ürünü evlerde kedi-köpek etkileşimleri üzerindeki etkilerini araştırdı. Bu amaç için 6 haftalık bir süre boyunca körleştirilmiş paralel rastgele bir çalışma tasarımı kullanıldı. Çalışma süresince hayvan sahipleri, 10 belirli istenmeyen etkileşim ve yedi belirli istenen etkileşim sıklığı hakkında haftalık olarak rapor verdiler.

Başlangıç ile karşılaştırıldığında tedavi sırasında istenmeyen etkileşimin önemli ölçüde düştüğü saptandı. Toplam istenmeyen ve istenen etkileşim puanlarının her ikisi de zaman içinde önemli değişimler gösterdi; istenmeyen puan azaldı, istenen puan arttı. Bunun yanında, çalışma sonunda kullandıkları iki feromon ürünü arasında önemli bir fark tespit etmediler. Özellikle her iki ürünün kullanılması ile kediyi kovalayan köpek/kedi kaçar; Köpekten saklanan kedi; birbirine dik dik bakan Kedi/köpek; kediye havlayan köpke davranışlarına ciddi bir azalma bildirdiler. Bunun yanında bir üründe aynı odada dostça selamlama ve rahatlama zamanlarında da önemli bir artış olduğunu bildirdiler.

Sonuç olarak, her iki feromon ürünün de aynı evde yaşayan kedi ve köpekler arasındaki ilişkiyi geliştirdiği, bir başka deyişle olumlu etkisi olduğu görülüyor. Kediler ve köpekler en popüler evcil hayvanlardır. Özellikle batı ülkelerinde bu türlerin popülasyonuna ait raporlar bulunmaktadır. Her iki türün bakıldığı-beslendiği hane sayısı da giderek yaygınlaşmaktadır. Her ne kadar elimizde veri olmasa da ülkemizde benzer bir durumun geliştiği kanaatindeyiz. Şüphesiz ki bu çalışma bir başlangıç noktasıdır ve daha birçok yeni çalışmaya gerek vardır.


İleri Okuma: Prior, M. R., & Mills, D. S. (2020). Cats vs. Dogs: The Efficacy of Feliway FriendsTM and AdaptilTM Products in Multispecies Homes. Frontiers in Veterinary Science, 7(July), 1–10. https://doi.org/10.3389/fvets.2020.00399