Biyokimya, hayvanlar ve bitkiler aleminin buluştuğu birkaç temel bilimden biridir. Öyle ki veteriner biyokimya ile diğer disiplinlerde görülen biyokimya arasında yakinen ilişki vardır (Şekil 1).
Veteriner hekimliği eğitimi ve araştırma alanında biyokimya ilmi olmadan hayvanların metabolizmasını anlamak, doku-organ fonksiyonlarının sağlık ve hastalıktaki durumu ile değişimlerini incelemek mümkün değildir. Dolayısı ile biyokimyanın veteriner eğitimindeki önemi ve yeri iyi bir şekilde anlaşılmalıdır. Ne yazık ki birçok öğrenci biyokimya dersini aldığı dönemlerde bunu yeterince kavrayamamaktadır. Belki de sadece biyokimya değil birçok temel bilim için bu durum söz konusu olabilir.
Şekil 1. Veteriner Biyokimya ve diğer biyokimya alanları arasındaki ilişki
Hayvan besleme, süt sığırcılığı, farmakoloji, hayvan fizyolojisi ve genetiği, mikrobiyoloji, klinik patoloji, klinik bilimler ve daha birçok alanda çalışmayı isteyen herhangi bir veteriner hekim veya veteriner hekim adayı iyi bir biyokimya bilgisi ile daha başarılı olabileceğini bilmelidir. Biyokimya bilgisinden zengin bir hekim veya hekim adayı adı geçen alanların ince detaylarını hem lisans hem de yüksek lisans sırasında veya iş hayatındayken kavramakta ve daha derin bilgileri özümsemede şüphesiz ki bir adım önde olacaktır.
Veteriner Fakültelerinde lisans eğitimi sırasında temel biyokimya bilgisinin öğrenilmesi gereklidir. Birçok veteriner fakültesinde bu, bir akademik yılda 2 dönem olacak şekilde yapılmaktadır; Biyokimya I ve II dersleri olarak, çoğunlukla da 2. sınıfın güz ve bahar dönemlerinde. Bunun dışında tamamlayıcı ve hazırlık olması amacıyla 1. sınıfta Organik Kimya dersleri, klinik bilimler öncesi de 3.sınıfta Klinik Biyokimya dersleri verilmektedir. Klinik Biyokimya dersi bazı fakültelerde Fizyopatoloji adı ile verilmekte, bazı fakültelerde ise böyle bir ders okutulmamaktadır.
Biyokimya dersinin temel amacı veteriner hekimliği öğrencilerine canlıların temel yapı taşlarını oluşturan ve canlılığın sürdürülmesinde gerekli olan protein, karbonhidrat, lipit gibi organik bileşiklerle birlikte yaşamsal önem taşıyan nükleik asitler, enzimler, mineraller, vitaminler ve hormonların canlı metabolizmanın işleyişindeki rolleri, hayvanların sağlık ve hastalık durumlarında gerçekleşen biyokimyasal olayların ve değişimlerin, hayvan yetiştiriciliğinin biyokimyasal yönleri ve biyokimyasal laboratuvar testlerinin öneminin anlaşılmasını sağlamaktır. İşte bu amaç için biyokimya anabilim dalı özenle çalışmakta ve ders müfredatlarını en güncel bilgiler ve eğitim teknikleri ışığında hazırlamaktadır.
Biyokimya bilgisi veteriner hekimliğinde belki de en çok klinisyen hekimlere yardımcı olmaktadır. Köpeklerde diabetes mellitus vakasını tanımlayabilmek, tedavi kararı ve süreci izleyebilmek için ara metabolizma, endokrin kontrol, klinik ve beslenme kimyası konuları kapsamlı bir şekilde ele alınmalı ve değerlendirilmelidir. Nefritisli bir köpek hakkında tartışırken sıvı-elektrolit ve asit-baz dengesi, kimyasal tampon sistemler, membran transport sistemi ve temel gaz yasaları ele alınacaktır ve bu dengenin hücresel ve organ düzeyinde biyokimyasal mekanizmaları bilinmeden yapılamaz. Bir ketozis olgusunda karbonhidrat metabolizmasının; bir süt humması olgusunda hormon ve mineral metabolizmasının derinliklerine inilebilmelidir. Bir buzağıda tespit edilen ikterus durumunda porfirin metabolizması ve enzim kinetikleri akla gelmelidir. Bir karaciğer yetmezliğinde metabolik değişimler, diğer organ ve sistemlere etkisi değerlendirilmelidir. Bir kalp infarktüsünde kalp kasındaki metabolik süreçler ve izoenzimler düşünülmelidir. Bu değerlendirmeleri yapabilmek, neden-sonuç ilişkisini doğru şekilde kurabilmek için biyokimya bilgisi olmazsa olmazdır.
Biyokimya aynı zamanda tek başına majör bir disiplin değil, diğer alanlarda da öğrenciler için minör bir konu başlığıdır. Diğer bilim dalları müfredatı içerisinde de mutlaka küçük düzeyde biyokimya görülmekte veya ilgili biyokimya konularının hatırlanması gerekmektedir (Tablo 1). Bu, öğrencilerin sadece lisans düzeyinde değil, uzmanlık ve doktora düzeyinde de karşısına çıkmaktadır.
Tablo 1. Bazı bilim dallarının kapsamı içinde yer alan küçük biyokimya konuları
Bilim Dalı |
Biyokimya Konusu |
Histoloji |
Hücrelerin biyokimyasal morfolojisi, hücre yüzeyi, histokimya, hücre bölünmesi ve farklılaşmasının biyokimyası |
Fizyoloji |
Bazıları fizyolojinin yarısının biyokimya olduğunu söyler |
Genetik |
Biyokimyasal genetik |
Mikrobiyoloji, Viroloji |
Mikrobiyel biyokimya, virüslerin moleküler biyolojisi, protein sentezi, immunokimya |
Parazitoloji |
Parazitlerin biyokimyası ve parazitizm |
Farmakoloji, Toksikoloji |
Reseptörler, nörokimya, enzim kinetikleri, biyokimyasal toksikoloji, ilaç-hücre etkileşimleri, Metabolik problemlerin biyokimyasal tabanı |
Patoloji |
Hücre metabolizmasının patolojik kimyası; enflamasyon, alerji, klinik patoloji/kimya |
Hayvan Besleme |
Mikro ve makro besinlerin biyokimyasal fonksiyonları, malnutrisyonun hücresel etkileri, rumen biyokimyası |
Süt Sığırı Yetiştiriciliği |
Süt sığırlarının endokrinolojisi, geçiş dönemi, metabolik problemler (ketozis, süt humması vs.) |
İç Hastalıkları |
Hastalıkların patofizyolojisi, klinik biyokimya parametrelerinin değerlendirilmesi, endokrinopatilerin mekanizması |
Doğum ve Jinekoloji-Suni Tohumlama ve Androloji |
Çiftlik ve evcil dişi ve erkek hayvanların endokrinolojisi, semen biyokimyası, uterus metabolizması, hormon etki mekanizması |
“Biyokimya aynı zamanda araştırma faaliyetlerinin merkezinde yer alır.” cümlesini kursak doğru bir tespit yaparız. Bir eğitim kurumunda araştırma faaliyetleri yürütülmüyorsa “Üniversite” kavramını kullanamayız. Dolayısı ile bir biyokimyacı sadece ders veren bir eğitimci değil aynı zamanda da araştırmacı olmalı ve bilgi üretmelidir. Sağlık alanındaki bilimsel makaleler incelenecek olursa neredeyse biyokimyanın yer almadığı bir makale bulmak güçtür. Özellikle etki değeri yüksek veteriner hekimliği veya hayvan sağlığı dergilerinde biyokimyanın gerek temelde gerekse ikincil pozisyonda yer aldığı makaleler en fazla dikkati çekmekte ve atıf almaktadır. Bu atıflar sadece veteriner alanından değil tıp, eczacılık gibi diğer alanlardan da yapılmaktadır. Bu da veteriner hekimliğinde biyokimyanın pozisyonunun ne derece önemli olduğunun ayrı bir göstergesidir.
Sonuç olarak, veteriner hekim olma yolunda ilerlerken biyokimya derslerine gereken önemin verilmesi ve en yüksek düzeyde öğrenilmesi hedefi ile çalışılmalıdır. Benzer durum uzmanlık ve doktora eğitimi için de geçerlidir. Arzuladığınız, hedefiniz olan veteriner hekimi ünvanı için bu dersin anlaşılması gerekliliğini asla unutmayınız.
Bu yazı “Krishnaraj R. 1979. The Place of Biochemistry in Veterinary Education and Research. Biochemical Education, 7(1): 11-12” isimli makalenin özeti üzerinden günümüz koşullarına uyarlanarak hazırlanmıştır.