Bisfenol A (BPA) Maruziyeti: Konserve Pet Mamalarında Potansiyel Tehlike

bisphenol-A

Bisfenol A (BPA; IUPAC adı: 2,2-bis(4-hidroksifenil) propan), endokrin sistem üzerinde fonksiyon bozucu etki gösteren organik sentetik bir bileşiktir.

Bisfenol A (BPA) canlılarda, doku ayrımı olmadan gelişigüzel ve sistemik etkilere neden olmaktadır. Doğal ligandların ilgili reseptörlerine bağlanmalarını bloke edebilirler. Örneğin;

  • Gonadal hormonların aktivitesinde değişiklikler.
  • Tiroid hormon fonksiyonunda bozukluklar; yapı olarak tiroid hormonlarına benzer ve tiroid hormon reseptör antagonisti olarak davranır.
  • Merkezi sinir sistemi fonksiyonunda farklılıklar.
  • Bağışıklık sisteminin baskılanması.
konserve mama, bisfenol a

BPA birçok ev eşyasının üretiminde kullanılan bir kimyasal maddededir. Özellikle gıda ve içecek ambalaj materyallerinde sık kullanılır; polikarbonatlı plastikler (plastik şişe, saklama kapları…) ve epoksi reçineler (metal konserve, meşrubat kutuları, alüminyum kap, teneke kap…). Günümüzde BPA’ nın dünyadaki üretim hacmi yıllık trilyon dolarlar ile ifade edilmektedir ve bu hacim her yıl artmaktadır.

BPA içeren kapların hatalı üretim nedeniyle gıdalara BPA migrasyonu olmakta ve bu gıdanın tüketilmesi ile de vücuda alınımı gerçekleşmektedir. Canlılar üzerindeki olumsuz etkisi ve yaygın kullanımı göz önüne alındığında önemi ortaya çıkmaktadır ve özellikle konserve gıda ile temas eden ambalaj ürünlerinde dikkati çekmektedir. İnsan sağlığına olan olumsuz etkileri nedeniyle günümüzde Birleşik Devletler, Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti (Türk Gıda Kodeksi Gıda İle Temas Eden Plastik Madde ve Malzemeler Tebliği; No: 2013/34) başta olmak üzere birçok ülke BPA’ nın kullanımı sınırlandırmış ve migrasyon limitleri belirlemiştir. Bunun yanında özellikl17e bazı ürünlerde ise kullanımı tamamen yasaklanmıştır; polikarbonat bebek biberonları, emzik ve biberon başlığı gibi. Bu yasal düzenlemelerin ve yapılan birçok çalışmanın tamamen insan sağlığı odaklı olduğu görülmektedir.

Kedi ve köpeklerin çoğunlukla ticari mamalar ile beslendiği bilinmektedir. Bununla birlikte bu mamaların BPA içerikleri şüphelidir. BPA maruziyetine ilişkin olarak pet mamalarının ambalajları (özellikle konserveler) ve mamaya migrasyonu, BPA maruziyetinin pet hayvanlarındaki düzeyi ve potansiyel sağlık sonuçları konusundaki çalışmalar kısıtlıdır.

Yapılan bir çalışmada 15 farklı ticari kedi maması ile 11 farklı ticari köpek mamasında farklı konsantrasyonlarda BPA tespit edilmiştir (Kang ve Kondo, 2002).

Hipertiroitli kediler ile normal tiroid fonksiyonlu kedilerin karşılaştırıldığı bir çalışmada, konserve mama ile beslenmenin diğer tip ambalajlı mamalar ile beslenmeye göre hipertiroidi için yüksek risk oluşturduğu tespit edilmiştir. Bu durumun ise konserve mamaların (özellikle alüminyum bileşimli teneke kaplar) BPA içeriği ile ilişkili olabileceği varsayımı yapılmıştır (Edinboro ve ark., 2004; Köhler ve ark., 2016).

Köpekler üzerinde yeni yapılan bir çalışmada (Koestel ve ark. 2017) ticari köpek mamalarında BPA içeriği belirlenmiş ve bu mamaların kısa zaman dilimi içerisinde (iki hafta) tüketimi ardına hayvanların maruziyet düzeyi ile sağlık durumuna etkileri araştırılmıştır. Bu amaç için biri BPA-free olarak belirtilen ambalajlı ticari mama diğeri ise böyle bir ibaresi olmayan ticari mama kullanılarak iki haftalık beslenme programı uygulanmıştır. Diyete başlamadan önce ve iki hafta sonra alınan örneklerde (kan, dışkı) hayvanların serum BPA konsantrasyonları ile hematolojik testler, serum biyokimyası, kortizol, DNA metilasyonu ve bağırsak mikrobiyomu değişiklikleri izlenerek karşılaştırma yapılmıştır. Çalışma sonucunda her iki mama ile beslenen köpeklerde serum BPA konsantrasyonlarının 3 kata arttığı tespit edilmiştir. Bu artışa serum biyokimyası ve mikrobiyom değişikliklerinde eşlik ettiği tespit edilmiştir. Serum BPA düzeyindeki artışın mikrobiyomdaki bakteri türlerini azalttığı belirlenmiştir. Çalışmanın ilginç bulgularından biri de BPA-free olarak belirtilen mamalarda dahi ölçülebilir düzeyde BPA tespit edilmesi olmuştur.

BPA, karasal ve su kaynakları içerisinde biyolojik olarak birikebilmekte, böylece hayvanların ve insanların sürekli maruz kalma riski ortaya çıkmaktadır. İnsan ve hayvanların birlikte yaşadığı bir dünyada, insan ve hayvan sağlığını birbirinden ayıramayız. Her zaman “Tek Sağlık” prensibi benimsenmeli, BPA konusuna da bu açıdan yaklaşılmalı ve konu ile ilgili daha fazla çalışmaya ihtiyaç duyulmaktadır.


Kaynaklar

  • Edinboro CH, Scott-Moncrieff JC, Janovitz E, Thacker HL, Glickman LT, (2004). Epidemiologic study of relationships between consumption of commercial canned food and risk of hyperthyroidism in cats. J Am Vet Med Assoc., 224(6):879-886. https://doi.org/10.2460/javma.2004.224.879
  • Kang JH, Kondo F, (2002). Determination of bisphenol A in canned pet foods. Res Vet Sci., 73(2):177-182. https://doi.org/10.1016/s0034-5288(02)00102-9
  • Koestel ZL, Backus RC, Tsuruta K, Spollen WG, Johnson SA, Javurek AB, Ellersieck MR, Wiedmeyer CE, Kannan K, Xue J, Bivens NJ, Givan SA, Rosenfeld CS, (2017). Bisphenol A (BPA) in the serum of pet dogs following short-term consumption of canned dog food and potential health consequences of exposure to BPA. Sci Total Environ., 579:1804-1814. https://doi.org/10.1016/j.scitotenv.2016.11.162
  • Köhler I, Ballhausen BD, Stockhaus C, Hartmann K, Wehner A, (2016). Prevalence of and risk factors for feline hyperthyroidism among a clinic population in Southern Germany. Tierarztl Prax Ausg K Kleintiere Heimtiere., 44(3):149-157. https://doi.org/10.15654/tpk-150590
  • Er B, SarımehmetoğluB, (2011). Gıdalarda bisfenol A varlığının değerlendirilmesi. Vet. Hekim Der Derg., 82(1):69-74.