2. Uluslararası Veteriner Biyokimya ve Klinik Biyokimya Kongresinden ödülle döndük…

Yakın Doğu Üniversitesi Veteriner Fakültesi Öğretim Üyelerinin Ayçiçek Yağının Derin Kızartma İşlemlerinde Kullanılması Üzerine Yaptığı Çalışmalar Ödüle Layık Görüldü…

Yakın Doğu Üniversitesi Veteriner Fakültesi Biyokimya Anabilim Dalı başkanı Yrd. Doç. Dr. Serkan Sayıner, araştırma görevlileri Deniz Ceylanlı ile Sevgi Gençosman, Ankara Üniversitesi Biyokimya Anabilim Dalı tarafından düzenlenen “2. Uluslararası ve 10. Ulusal Veteriner Biyokimya ve Klinik Biyokimya Kongresi”nde sundukları sözlü bildiri ile en iyi sözlü sunum ödülünü kazandı.

Yakın Doğu Üniversitesi Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü’nden verilen bilgiye göre, kongrede, “Derin Kızartma Ayçiçek Yağının Tek Başına ve Probiyotiklerle Birlikte Kullanımının Fareler Üzerindeki Etkisi: Biyokimyasal, Histolojik ve Spertmatolojik Yaklaşım” isimli çalışmayı sunan Yrd. Doç. Dr. Serkan Sayıner, en iyi sözlü sunum ödülü almaya hak kazandı.

Yakın Doğu Üniversitesi Center of Excellence tarafından desteklenen projede, Histoloji Anabilim Dalı başkanı Prof. Dr. Nurhayat Gülmez (Proje yürütücüsü), Yrd. Doç. Dr. Zafer Sabit ve Doç. Dr. Murat Gülmez de yer alıyor.

İnfertilite Günümüzün En Önemli Problemlerinden Biri…

Yrd. Doç. Dr. Serkan Sayıner yürüttüğü çalışmada, ayçiçek yağının hem çiğ halde hem de kızartma işlemine tabi tutulmasının uzun vadede kan yağları üzerine olumsuz etkisi, oksidatif hasara sebep olduğu, erkek üreme organları ve sperm kalitesi üzerine olumsuz etkisi olduğunun tespit edildiğini bildirdi. Günümüz son konseptlerden bir olan bağırsak-beyin ekseni baz alınarak yapılan çalışmada, probiyotikler kullanılarak kızartma yağının neden olduğu olumsuz etkilere karşı koruyuculuğu araştırıldı. Çalışma bulgularının yorumlanması ile probiyotik tüketimin bu tür olumsuz etkileri hafifletebileceği sonucu elde edilen çalışmada, fast-food diyet alışkanlıklarının küresel doğurganlık oranları üzerindeki etkilerinin daha iyi anlaşılması anlamında bir çalışma modeli de oluşturuldu.

Palmiye Yağı Tüketiminin Sperm Kalitesi Üzerine Etkisi ve Kefirin Koruyucu Etkinliği Araştırıldı…

Yakın Doğu Üniversitesi Veteriner Fakültesi Biyokimya Anabilim Dalı araştırma görevlisi Deniz Ceylanlı ise, kongrede “Derin Kızartma Palmiye Yağı Tüketiminin Farelerde Kan Yağları, Lipit Peroksidasyonu ve Spermatolojik Parametreler Üzerine Etkisi: Olası Negatif Etkilere Karşı Kefir Koruyucu Olabilir Mi?” başlıklı çalışmasını sundu.

Yakın Doğu Üniversitesi Center of Excellence tarafından desteklenen ve multi-disipliner olarak yürütülen projede, Histoloji Anabilim Dalı başkanı Prof. Dr. Nurhayat Gülmez (Proje yürütücüsü), Zootekni ve Hayvan Besleme Bölüm Başkanı Doç. Dr. Dilek Arsoy, Biyokimya Anabilim Dalı başkanı Yrd. Doç. Dr. Serkan Sayıner, Viroloji Anabilim Dalı başkanı Yrd. Doç. Dr. Ayfer Fındık ve Doç. Dr. Murat Gülmez yer alıyor.

Yürütülen çalışma bulguları palmiye yağının sperm kalitesi ve erkek üreme organı üzerine negatif etkili olduğu, özellikle lipit peroksidasyonunu artırdığı, anormal sperm yüzdesini artırdığı ve testis dokusu skorunu düşürdüğünü gösterdi. Buna karşın, Kefir tüketiminin lipid peroksidasyonunu düşürdüğü ve palmiye yağı tüketiminin olumsuz etkilerini azaltmaya katkıda bulunabileceğini görüldü.

Parasetemolun Yüksek Doz Kullanımı Organ Toksisitine Neden Oluyor…

Kongrede, Öğretim Görevlisi Sevgi Gençosman’ın sunduğu “Sıçanlarda Asetaminofen İle İndüklenmiş Karaciğer Toksisitesine Karşı Ambroksol’ün Koruyucu Etkisi” başlıklı çalışma da ilgi topladı.

Yürütülen çalışmada, günümüzde yaygın olarak kullanılan bir ağrı kesici ve ateş düşürücü olan Asetaminofen, diğer adıyla parasetamolun tek veya uzun süreli yüksek doz kullanımının başta karaciğer olmak üzere oksidatif stres nedenli organ toksisitesine neden olduğu ifade edildi. Sunulan çalışmada, bu toksik etkiye karşıya Ambroksol kullanımının olası antioksidan etkileri araştırıldı. Sevgi Gençosman, çalışma bulgularının ambroksol kullanımının antioksidan enzim aktivitelerini restore ettiği, karaciğer enzim aktivitelerinin normal seviyelerine döndürdüğünü işaret ettiğini ve bu nedenle ambroksolun asetaminofen kaynaklı karaciğer hasarını önlemede antioksidan bir ajan olarak düşünülmeyi hak ettiğini, ileri araştırmalar yapılması gerektiğini bildidi.

Çalışma, Yakın Doğu Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Temel Tıp Bilimleri Bölümü Farmakoloji Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Ahmet Özer Şehirli, Veteriner Fakültesi Biyokimya Anabilim Dalı başkanı Yrd. Doç. Dr. Serkan Sayıner, araştırma görevlisi Sevgi Gençosman ve Histoloji Anabilim Dalı araştırma görevlisi Hüseyin Şah’ın bilimsel iş birliği ile gerçekleştirildi.

Yakın Doğu Üniversitesi Öğretim Üyelerinin Çalışmaları Beğeni Topladı…
Birçok farklı ülkeden biyokimya alanında uzman araştırmacıların yer aldığı ve üç gün süren kongrede, kanser, apoptozis, prion hastalıkları, nanoterapötikler, kök hücre, beslenme biyokimyası, akut faz reaktanları, süre sağlığı metabolik parametreleri ve daha pek çok güncel konu hakkında farklı alanlarda sözlü ve poster bildirileri ile en son gelişmeler tartışıldı.

Also available in English.

Kaynak: https://neu.edu.tr/yakin-dogu-universitesi-veteriner-fakultesi-ogretim-uyelerinin-aycicek-yaginin-derin-kizartma-islemlerinde-kullanilmasi-uzerine-yaptigi-calismalar-odule-layik-goruldu/

Biyokimya.vet ekibi olarak 2. Uluslararası Veteriner Biyokimya ve Klinik Biyokimya kongresine gidiyoruz.

24-26 Ekim 2019 tarihleri arasında Yakın Doğu Üniversitesi Veteriner Fakültesini temsil etmek üzere Ankara, Türkiye’de düzenlenecek “2nd International Conference on Veterinary Biochemistry and Clinical Biochemistry: Advances and Challenges in Understanding the Mechanism of Diseases” isimli kongrede 3 sözlü sunum ile yer alacağız ve çalışmalarımızı değerli meslektaşlarımız ile paylaşma mutluluğunu yaşayacağız.

Kongre nedeniyle fakültemizde 24-25 Ekim 2019 (Perşembe-Cuma) tarihlerindeki derslerimiz yapılamayacaktır. Sevgili öğrencilerimizin bilgisine sunarız.

Bir sonraki hafta görüşmek dileğiyle.

The Team

Veteriner Hekimliği Eğitimi ve Araştırmada Biyokimyanın Yeri

Biyokimya, hayvanlar ve bitkiler aleminin buluştuğu birkaç temel bilimden biridir. Öyle ki veteriner biyokimya ile diğer disiplinlerde görülen biyokimya arasında yakinen ilişki vardır (Şekil 1).

Veteriner hekimliği eğitimi ve araştırma alanında biyokimya ilmi olmadan hayvanların metabolizmasını anlamak, doku-organ fonksiyonlarının sağlık ve hastalıktaki durumu ile değişimlerini incelemek mümkün değildir. Dolayısı ile biyokimyanın veteriner eğitimindeki önemi ve yeri iyi bir şekilde anlaşılmalıdır. Ne yazık ki birçok öğrenci biyokimya dersini aldığı dönemlerde bunu yeterince  kavrayamamaktadır. Belki de sadece biyokimya değil birçok temel bilim için bu durum söz konusu olabilir.

Şekil 1. Veteriner Biyokimya ve diğer biyokimya alanları arasındaki ilişki

Hayvan besleme, süt sığırcılığı, farmakoloji, hayvan fizyolojisi ve genetiği, mikrobiyoloji, klinik patoloji, klinik bilimler ve daha birçok alanda çalışmayı isteyen herhangi bir veteriner hekim veya veteriner hekim adayı iyi bir biyokimya bilgisi ile daha başarılı olabileceğini bilmelidir. Biyokimya bilgisinden zengin bir hekim veya hekim adayı adı geçen alanların ince detaylarını hem lisans hem de yüksek lisans sırasında veya iş hayatındayken kavramakta ve daha derin bilgileri özümsemede şüphesiz ki bir adım önde olacaktır.

Veteriner Fakültelerinde lisans eğitimi sırasında temel biyokimya bilgisinin öğrenilmesi gereklidir. Birçok veteriner fakültesinde bu, bir akademik yılda 2 dönem olacak şekilde yapılmaktadır; Biyokimya I ve II dersleri olarak, çoğunlukla da 2. sınıfın güz ve bahar dönemlerinde. Bunun dışında tamamlayıcı ve hazırlık olması amacıyla 1. sınıfta Organik Kimya dersleri, klinik bilimler öncesi de 3.sınıfta Klinik Biyokimya dersleri verilmektedir. Klinik Biyokimya dersi bazı fakültelerde Fizyopatoloji adı ile verilmekte, bazı fakültelerde ise böyle bir ders okutulmamaktadır.

Biyokimya dersinin temel amacı veteriner hekimliği öğrencilerine canlıların temel yapı taşlarını oluşturan ve canlılığın sürdürülmesinde gerekli olan protein, karbonhidrat, lipit gibi organik bileşiklerle birlikte yaşamsal önem taşıyan nükleik asitler, enzimler, mineraller, vitaminler ve hormonların canlı metabolizmanın işleyişindeki rolleri, hayvanların sağlık ve hastalık durumlarında gerçekleşen biyokimyasal olayların ve değişimlerin, hayvan yetiştiriciliğinin biyokimyasal yönleri ve biyokimyasal laboratuvar testlerinin öneminin anlaşılmasını sağlamaktır. İşte bu amaç için biyokimya anabilim dalı özenle çalışmakta ve ders müfredatlarını en güncel bilgiler ve eğitim teknikleri ışığında hazırlamaktadır.

Biyokimya bilgisi veteriner hekimliğinde belki de en çok klinisyen hekimlere yardımcı olmaktadır. Köpeklerde diabetes mellitus vakasını tanımlayabilmek, tedavi kararı ve süreci izleyebilmek için ara metabolizma, endokrin kontrol, klinik ve beslenme kimyası konuları kapsamlı bir şekilde ele alınmalı ve değerlendirilmelidir. Nefritisli bir köpek hakkında tartışırken sıvı-elektrolit ve asit-baz dengesi, kimyasal tampon sistemler, membran transport sistemi ve temel gaz yasaları ele alınacaktır ve bu dengenin hücresel ve organ düzeyinde biyokimyasal mekanizmaları bilinmeden yapılamaz. Bir ketozis olgusunda karbonhidrat metabolizmasının; bir süt humması olgusunda hormon ve mineral metabolizmasının derinliklerine inilebilmelidir. Bir buzağıda tespit edilen ikterus durumunda porfirin metabolizması ve enzim kinetikleri akla gelmelidir. Bir karaciğer yetmezliğinde metabolik değişimler, diğer organ ve sistemlere etkisi değerlendirilmelidir. Bir kalp infarktüsünde kalp kasındaki metabolik süreçler ve izoenzimler düşünülmelidir. Bu değerlendirmeleri yapabilmek, neden-sonuç ilişkisini doğru şekilde kurabilmek için biyokimya bilgisi olmazsa olmazdır.

Biyokimya aynı zamanda tek başına majör bir disiplin değil, diğer alanlarda da öğrenciler için minör bir konu başlığıdır. Diğer bilim dalları müfredatı içerisinde de mutlaka küçük düzeyde biyokimya görülmekte veya ilgili biyokimya konularının hatırlanması gerekmektedir (Tablo 1). Bu, öğrencilerin sadece lisans düzeyinde değil, uzmanlık ve doktora düzeyinde de karşısına çıkmaktadır.

Tablo 1. Bazı bilim dallarının kapsamı içinde yer alan küçük biyokimya konuları

Bilim Dalı Biyokimya Konusu
Histoloji Hücrelerin biyokimyasal morfolojisi, hücre yüzeyi, histokimya, hücre bölünmesi ve farklılaşmasının biyokimyası
Fizyoloji Bazıları fizyolojinin yarısının biyokimya olduğunu söyler
Genetik Biyokimyasal genetik
Mikrobiyoloji, Viroloji Mikrobiyel biyokimya, virüslerin moleküler biyolojisi, protein sentezi, immunokimya
Parazitoloji Parazitlerin biyokimyası ve parazitizm
Farmakoloji, Toksikoloji Reseptörler, nörokimya, enzim kinetikleri, biyokimyasal toksikoloji, ilaç-hücre etkileşimleri, Metabolik problemlerin biyokimyasal tabanı
Patoloji Hücre metabolizmasının patolojik kimyası; enflamasyon, alerji, klinik patoloji/kimya
Hayvan Besleme Mikro ve makro besinlerin biyokimyasal fonksiyonları, malnutrisyonun hücresel etkileri, rumen biyokimyası
Süt Sığırı Yetiştiriciliği Süt sığırlarının endokrinolojisi, geçiş dönemi, metabolik problemler (ketozis, süt humması vs.)
İç Hastalıkları Hastalıkların patofizyolojisi, klinik biyokimya parametrelerinin değerlendirilmesi, endokrinopatilerin mekanizması
Doğum ve Jinekoloji-Suni Tohumlama ve Androloji  Çiftlik ve evcil dişi ve erkek hayvanların endokrinolojisi, semen biyokimyası, uterus metabolizması, hormon etki mekanizması

“Biyokimya aynı zamanda araştırma faaliyetlerinin merkezinde yer alır.” cümlesini kursak doğru bir tespit yaparız. Bir eğitim kurumunda araştırma faaliyetleri yürütülmüyorsa “Üniversite” kavramını kullanamayız. Dolayısı ile bir biyokimyacı sadece ders veren bir eğitimci değil aynı zamanda da araştırmacı olmalı ve bilgi üretmelidir. Sağlık alanındaki bilimsel makaleler incelenecek olursa neredeyse biyokimyanın yer almadığı bir makale bulmak güçtür. Özellikle etki değeri yüksek veteriner hekimliği veya hayvan sağlığı dergilerinde biyokimyanın gerek temelde gerekse ikincil pozisyonda yer aldığı makaleler en fazla dikkati çekmekte ve atıf almaktadır. Bu atıflar sadece veteriner alanından değil tıp, eczacılık gibi diğer alanlardan da yapılmaktadır. Bu da veteriner hekimliğinde biyokimyanın pozisyonunun ne derece önemli olduğunun ayrı bir göstergesidir.

Sonuç olarak, veteriner hekim olma yolunda ilerlerken biyokimya derslerine gereken önemin verilmesi ve en yüksek düzeyde öğrenilmesi hedefi ile çalışılmalıdır. Benzer durum uzmanlık ve doktora eğitimi için de geçerlidir. Arzuladığınız, hedefiniz olan veteriner hekimi ünvanı için bu dersin anlaşılması gerekliliğini asla unutmayınız.

 


Bu yazı “Krishnaraj R. 1979. The Place of Biochemistry in Veterinary Education and Research. Biochemical Education, 7(1): 11-12” isimli makalenin özeti üzerinden günümüz koşullarına uyarlanarak hazırlanmıştır.

Prof. Dr. Hilal KARAGÜL emeklilik yemeği

Değerli hocam, doktora danışmanım Prof. Dr. Hilal KARAGÜL’ ün emeklilik yemeğine katılmak amacıyla 16-18 Şubat 2019 tarihlerinde Ankara yolculuğu yaptım. Doktora eğitimim boyunca ve sonrasında her zaman yanımda olan değerli hocama ne kadar teşekkür etsem azdır.

Bu yemeğe katılarak bir yandan da yeniden Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesinde bulunma, lisans ve doktora hayatımın geçtiği binaların havasını soluma ve en önemlisi uzun zamandır görmediğim birçok hocamı ve arkadaşımı yeniden görme, onlarla sohbet etme fırsatını yakalama şansını buldum.

Bunun yanında Veteriner Biyokimya ailesinin bir üyesi olmanın önemini ve ayrıcalığını bir kez daha anladım. Sonuç olarak, moral depolayarak geri döndüm.

Serkan SAYINER

Biyokimya.vet ekibinden Dr. öğrencisi Veteriner Hekim Sevgi Gençosman “Araştırmada ve Tıbbi Uygulamada Kullanılan Moleküler Laboratuvar Teknikleri” kursuna katıldı.

Son yıllarda hücre düzeyinde araştırmaların gerçekleştirilebilmesi, birçok hastalığın moleküler mekanizmasını ortaya çıkarma, anlama ve tedavi yöntemlerinin geliştirilebilmesine moleküler tekniklerin kullanımı önemli bir yer tutmaktadır. Dolayısı ile biyokimya alanında ihtisas yapan herkesin bu teknikleri öğrenmesi gereklidir.

Türk Biyokimya Derneği (TBD) ile Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Biyokimya Anabilim Dalı’nın ortak çalışmalarıyla bu yıl TBD Akademi altında ilki düzenlenen “Araştırmada ve Tıbbi Uygulamada Kullanılan Moleküler Laboratuvar Teknikleri: Uygulamalı Eğitim Kursu” başlıklı eğitim 10-14 Eylül 2018 tarihleri arasında Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Biyokimya Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aylin Sepici Dinçel’in ev sahipliğinde gerçekleştirildi. Lisansüstü düzeyi kapsayan bu kursa Yakın Doğu Üniversitesi Veteriner Fakültesi Biyokimya Anabilim Dalı araştırma görevlisi ve Biyokimya.Vet ekip üyesi olan Veteriner Hekim Sevgi Gençosman’da katılarak moleküler teknikler alanında bilgi ve beceri kazanmak adına önemli bir adım attı.

Kursun genel kapsamı temel moleküler teknikler olup bunlar arasında DNA/RNA izolasyonu, elektoforez tekniği ve kullanım alanları, PCR kullanım alanları ve uygulaması, Western Blot tekniği, primer ve prop tasarımı ile veri analizleri hakkında eğitim gerçekleştirilmiştir. Bu teknikler hem teorik hem de uygulamaları olarak anlatılmıştır.

Eğitim kursu sonunda temel moleküler teknikler ve kullanım alanları hakkında bir bakış açısı kazanan Sevgi Gençosman hem YDÜ Veteriner Fakültesi’ni hem de Biyokimya.Vet’i Ankara’da bu beş günlük süreçte temsil etmiş ve eksiksiz katılımıyla eğitim sonunda sertifika almaya hak kazanmıştır.

Yakın Doğu Üniversitesi Veteriner Fakültesi Cerrahi Anabilim Dalı’nın ev sahipliği yaptığı II. Uluslararası ve XVI. Ulusal Veteriner Cerrahi Kongresi gerçekleştirildi.

2018 Veteriner Cerrahi Kongresi

20-23 Eylül 2018 tarihleri arasında gerçekleştirilen kongre kapsamında küçük hayvan, büyük hayvan, at ve egzotik hayvan cerrahisi alanında çağrılı ve sözlü bildiriler ile poster oturumları gerçekleştirildi.

Başta Türkiye Cumhuriyeti olmak diğer ülkelerden de çok sayıda katılımcının ilgi gösterdiği kongre süresince birçok araştırma sonucu, yenilikçi uygulamalar ve yaklaşımlar paylaşılarak tartışıldı.

Biyokimya.Vet editörü ve YDÜ Veteriner Fakültesi Biyokimya Anabilim Dalı öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Serkan SAYINER’ inde araştırıcı olarak yer aldığı “Bir köpekte limbal kök hücre yetmezliği tanısında korneal impresyon sitolojisi” isimli çalışma Cerrahi Anabilim Dalı araştırma görevlisi Veteriner Hekim Süleyman ÖZDEMİR tarafından sözlü bildiri; “İki köpekte Cushing hastalığına bağlı korneal lipidozis” isimli çalışma ise Cerrahi Anabilim Dalı öğretim üyesi Dr. Veteriner Hekim Çağrı GÜLTEKİN tarafından poster bildirisi şeklinde sunulmuştur.

Kongreye ait diğer bilgilere http://www.veterinercerrahi2018.com/ adresinden ulaşabilirsiniz.

Prag, Çek Cumhuriyeti’nde düzenlenen 43. FEBS kongresindeydik.

2018febs

Bu yıl Prag, Çekya’ da 7-12 Temmuz 2018 tarihleri arasında “Biyokimya Forever” sloganı ile 43. sü düzenlenen FEBS (The Federation of European Biochemical Societies) kongresinde iki adet çalışma ile yer aldık ve Yakın Doğu Üniversitesini temsil ettik.

Dünyanın bir çok farklı ülkesinden katılımcının yer aldığı kongrede biyokimya bilimine gönül vermiş çok sayıda saygın bilim insanı ile bir arada olma şansını yakaladık. Toplam 5 gün süren kongrede aynı anda 5 farklı salonda oturumlar gerçekleştirildi. Bunun yanında 1500’e yakın poster ile çeşitli araştırmalar paylaşıldı. Bir çok yeni bilgilerin paylaşıldığı kongrenin açılış oturumunu 2013 Nobel Tıp Ödülü sahibi James Edward Rothman “Recent studies of the mechanism of Neurotransmitter release” isimli sunumu gerçekleştirdi. Kongrede ayrıca Sir Hans Krebs adına düzenlenmiş özel oturumda akıllarda yer edindi. Hollandalı bilim adamı Albert Heck kütle spektrometri ve proteomik çalışmaları hakkında önemli bilgiler aktardı.

Yakın Doğu Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi ile birlikte gerçekleşterdiğimiz “Protective effect of alpha lipoic acid on apical periodontitis­induced cardiac injury” ve YDÜ Veteriner Fakültesi Doğum ve Jinekoloji Anabilim Dalı ile birlikte gerçekleştirdiğimiz “Monitoring of changes in serum antioxidative system parameters in different gestation periods of cows” başlıklı çalışmalarımızı sırası ile Salı ve Çarşamba günleri 12:30-14:00 saatleri arasında araştırmacılar için ayrılan poster seanslarında sunduk. Çalışma özetlerimiz ayrıca FEBS OpenBio’nun çevrimiçi ekinde yayınlandı. Bunun yanında FEBS OpenBio ekinde yer alan özetler, Web of Science tarafından yayınlanan Conference Proceedings Citation Index’de yakın zamanda taranmaya başlayacaktır.

Kongre dışı zamanlarda da Prag şehrini gezerek keşfetmeye çalıştık. Sizler için seçtiğimiz resimleri görmek istiyorsanız tıklayınız.

The Team